"Kalk Gorim," dedi UL. "Kalk ve burayý terk et. Þikâyet etmeyi býrak ve kendine baþka bir tan-
rý ara. Beni rahat býrak."
Gorim gene kalkmadý. "Ulu tanrým," dedi, "burada bekleyeceðim. Halkýn aç ve susuz. Senin rah-
metini ve yaþayabilecekleri bir ülke istiyorlar."
"Bu konuþmadan sýkýldým," dedi UL ve oradan ayrýldý.
Gorim daðda kaldý ve topraktaki hayvanlar ve havadaki kuþlar onu beslediler. Bir yýldan fazla
orada bekledi. Sonra tanrýlarýn yarattýðý korkunç ve çirkin yaratýklar gelip ayaklarýnýn dibine oturarak
onu seyretmeye baþladýlar.
UL'un Ruhu huzursuz oldu. Sonunda tekrar Gorim'e görünerek, "Hâlâ bekliyor musun?" diye
sordu.
Gorim secde ederek dedi ki: "Ulu tanrým, halkýn senin sevgini ve þefaatini bekliyor."
UL'un Ruhu kaçtý. Fakat Gorim orada bir yýl daha kaldý. Ejderhalar et, tekboynuzlar su getir-
diler ona. UL tekrar gelerek, "Hâlâ burada mýsýn?" diye sordu.
Gorim secde ederek, "Ulu tanrým," diye haykýrdý, "halkýn senin þefkatinden yoksun kaldýðý için
bir bir ölüyor." UL gene bu hakkaniyetli adamýn huzurundan kaçtý.
Bir yýl daha geçti ve bir yýl boyunca isimsiz, görünmez yaratýklar Gorim'i beslediler.
Ve UL'un Ruhu daða gelerek emretti: "Kalk Gorim."
Gorim secdeden kalkmayarak, "Ulu tanrým, acý bana," dedi.
"Kalk Gorim," dedi UL. Eðilerek Gorim'i elleriyle tutup kaldýrdý. "Ben senin tanrýn UL'um ve
karþýmda ayakta durmaný emrediyorum."
"Benim ve halkýmýn tanrýsý olacaksýn öyleyse," dedi Gorim.
"Ben senin ve halkýnýn tanrýsýyým," dedi UL.
Gorim bulunduðu yüksek yerden, çilesi sýrasýnda onu beslemiþ olan çirkin yaratýklara baktý.
"Ya bunlar ne olacak tanrým? Basiliskin ve minotorun, ejderhanýn ve kimeranýn, tekboynuzun ve isimsiz
yaratýðýn, kanatlý sürüngenin ve görünmez yaratýðýn da tanrýsý olacak mýsýn? Çünkü onlarý da kimse ka-
bullenmemiþ. Ama her birinin kendince güzelliði var. Yüzünü onlardan çevirme ulu tanrým, çünkü on-
larda büyük kýymet var. Genç tanrýlar onlarý sana yollamýþlardý. Eðer sen de reddedersen tanrýlarý kim
olacak?"
"Ben onlarýn yaratýlmasýna karþý çýkmýþtým," dedi UL. "Bu yaratýklar genç tanrýlar tarafýndan,
onlan azarladýðým için nisbet olsun diye bana gönderildi. Canavarlarýn tanrýsý olmayacaðým."
Gorim'in ayaklarýnýn dibindeki yaratýklar sýzlanmaya baþladýlar. Gorim yere oturarak, "Öyleyse
bekleyeceðim ulu tanrým," dedi.
"istediðin kadar bekle," dedi UL ve oradan uzaklaþtý.
Eskisi gibi, Gorim bekledi ve yaratýklar onu beslediler ve UL huzursuz oldu. Ve ulu tanrý, Go-
rim'in kutsal kiþiliði önünde piþman olarak yeniden yanýna geldi. "Kalk Gorim," dedi. "Kalk ve tanrýna
hizmet et." UL eðilip Gorim'i kaldýrdý. "Yanýnda oturan yaratýklarý bana getir ki onlara bakayým. Eðer
dediðin gibi bir kýymet ve güzellik görürsem, onlarýn da tanrýsý olmayý kabul edeceðim."
O zaman Gorim yaratýklarý bir bir UL'un huzuruna getirdi. Yaratýklar UL'un huzurunda yere
kapanýp onun þefaati için yalvardýlar. Ve UL her bir yaratýktaki güzelliði daha önce nasýl görmemiþ ol-
duðuna þaþtý. Ellerini kaldýrýp onlarý kutsadý ve dedi ki: "Ben UL'um ve hepinizde güzellik ve kýymet
buldum. Tanrýnýz olacaðým ve siz huzur içinde çoðalacaksýnýz."
Gorim mutlu oldu ve bütün bunlarýn olduðu daða Prolgu, yani "Kutsal Yer" adýný verdi. Sonra
halkýný býrakmýþ olduðu ovaya, onlarý tanrýlarýnýn yanýna getirmeye gitti. Fakat halký onu tanýmadý,
çünkü UL'un elleri ona dokunduðunda deðiþmiþti; gövdesi ve saçlarý kar beyazýydý. Halký ondan korktu
BELGARIAD 3