Gel zaman git zaman, Lanetli Torak'ýn çaldýðý Taþ'ý kaldýrýp da dünyayý ortadan ikiye bölmesi-
nin üstünden tam dört bin iki yýl geçmiþken, Nedra oðullarýnýn Riva þehrinin duvarlarý dýþýna kurduðu
köye baþka birtakým yabancýlar geldi. Bu yabancýlar Tanrý Issa'nýn oðullarý olduklarýný söylüyorlardý.
Kendilerine Nyîssalý diyorlar ve hükümdarlarýnýn bir kadýn olduðunu iddia ediyorlardý ki, bu da her du-
yana pek anormal geliyordu. Kraliçelerinin adý Salmissra idi.
Nyîssalýlar göz boyayýcý kýlýklarla gelip, kraliçelerinden Riva Kralýna ve ailesine hediyeler getir-
diklerini söylediler. Bunu duyan Riva soyunun yaþlý kralý Bilge Gorek, bu issa oðullarý ve kraliçeleri
hakkýnda daha fazla bilgi edinmek için yanýp tutuþmaya baþladý. Karýsýný, iki oðlunu, onlarýn kanlarýný
ve bütün torunlarýný yanýna alýp kaleden ve þehirden çýkarak, Nytssalýlara hoþgeldin demek ve Sthiss
Tor fahiþesinin yolladýðý hediyeleri almak için onlarýn çadýrýna gitti. Riva Kralýný ve ailesini sahte tebes-
sümlerle çadýrlanna buyur ettiler.
Derken tssa'nýn bu habis ve lanetli evlatlan, Riva soyundan gelen herkese saldýrdýlar. Silahlarý
zehre batýnlmýþtý, o yüzden en küçük bir çizik bile ölüm demekti.
Yaþlýlýðýnda bile çok güçlü olan Gorek, katillerle dövüþmeye baþladý; kendini kurtarmak deðildi
maksadý, çünkü daha ilk darbeyi yediðinde damarlarýnda ölüm dolaþtýðýný anlamýþtý. Tek amacý, soyu-
nun devamýný saðlamak için torunlanndan birini olsun kurtarmaktý. Heyhat, hepsinin sonu gelmiþti ka-
çýp kendini suya atan bir torun hariç. Gorek bunu görünce pelerinini baþýna çekip inledi ve Nyissa bý-
çaklarýnýn altýnda can verdi.
Hisarýn Vekilharcý Brand olanlarý duyduðunda gazabý müthiþ oldu. Hain suikastçýlar hemen ya-
kalandýlar ve Brand tarafýndan en cesur insanlan bile titreten yöntemlerle sorguya çekildiler. Sonunda
gerçek ortaya çýktý. Gorek ve ailesi, Nyissalýlann Yýlan Kraliçesi Salmissra'nýn emriyle öldürülmüþtü.
Suya atlayan çocuktan ise eser yoktu. Katillerden biri, kar beyazý bir baykuþun suya dalýp çocu-
ðu kaparak götürdüðünü söylüyordu, ama en þiddetli zorlamalar altýnda bile ifadesini deðiþtirmemesi-
ne raðmen kimse ona inanmadý.
Bunun üzerine tüm Alorya îssa oðullarýna karþý müthiþ bir savaþ baþlattý. Þehirlerini yýkýp bula-
bildikleri herkesi kýlýçtan geçirdiler.
Salmissra son nefesini verirken, bu habis suikastý Tekgöz Torak ve hizmetkân Zedar'ýn zoruyla
yaptýðýný itiraf etti.
Böylelikle, artýk bir Riva Kralý kalmamýþtý; Taþ'ýn Koruyucusu yoktu. Ama Brand ve onun ar-
dýndan gelip onunla ayný adý taþýyanlar, Riva'yý yönettiler. Bunu izleyen yýllarda, Riva soyunun uzak ül-
kelerde saklanmakta olduðu söylentisi dolaþtý durdu. Ama gri pelerinli Rivalýlar tüm dünyayý aradýlar-
sa da, böyle birini bulamadýlar.
Kýlýç Riva'nýn onu koyduðu yerde kaldý; Taþ da hâlâ kabzasýna takýlýydý, ama parlamýyordu ve
cansýz gibiydi artýk, insanlar, bir Riva Kralý olmasa da, Taþ orada durdukça Batý'nýn güvenlikte olduðu-
nu düþünmeye baþladýlar. Taþ'ýn oradan çalýnacaðýndan da pek korkulmuyordu, çünkü Riva soyundan
gelmeyen biri Taþ'a dokunduðu anda, oracýkta kül olup bitiyordu.
Ancak adamlarý Riva Kralý'ný ve Taþ'ýn Koruyucusunu ortadan kaldýrdýktan sonra Tekgöz To-
rak Batý'yý fethetmek için planlar yapmaya baþlamýþtý bile. Yýllar sonra, muazzam bir Angarak ordusu-
nun baþýna geçerek Batý'ya yürüdü. Sürüleri Algarya'yý talan ederek Arendiya'ya girdiler ve Vo Mim-
bre þehrinin kapýlarýna dayandýlar.
Bunun üzerine, Belgarath ve kýzý Büyücü Polgara, Riva Vekilharcý Brand'ýn yanýna vanp ona a-
kýl verdiler. Onlarla birlikte Brand ordusunu Vo Mimbre'ye yürüttü. Þehrin önündeki kanlý muharebe
sýrasýnda, Taþ'ýn gücünü kullanarak Torak'ý yendi. Torak'ýn müridi Zedar efendisinin gövdesini kaçýra-
rak sakladý, ancak bütün gücünü kullanmasýna raðmen Tanrýsýný uyandýramadý. Batý halklarý kendileri-
ni yeniden güvende ve Aldur Taþý'nýn korumasý altýnda hissettiler.
Derken, Riva soyunun gerçek mirasçýsý olan bir Riva Kralýnýn yeniden ortaya çýkýp, Riva Kralý-
BELGARIAD 4